İNCİR ÇEKİRDEĞİ

09 Haziran 2006

ze-ti-na

az aşağıdaki reklama nazire yapmak gerekirse, tabiki de bu şirin reklamdaki kızcağız ve yanındaki beyefendiyi görüp, bunları kaleme alan şahisyeti hatırlamamak mümkün mü? merak ettim şimdi o yıllarda peyda olan bu tür mecmua ve gazeta (özellikle gazetadır imla hat'ası yaplımamıştır) larda, boy gösteren bu reklamlar(siz deyin anam ben deyim nenem zamanından kalma oldukları da bi gerçektir) ı çizen tek bi beyefendi mi mevcutu da tüm reklamlar aynı kalemden çıkıyordu. yok ise; yurdumun mucit beyinlerinden biri, daha mekintoş icat edilmeden, animasyonun anlamının bile bilinmediği bi çağda, bu genç kız (genç kız demek de bi garip geliyor ya maşallah teyze benle akran gibi ( gerçi yer yer benim de çıtır olduğum söylentileri dolaşmaktadır:)) )ve yanıbaşındaki amca diyeceğim (yaşadığı devre bakarsan dedem bile olabilir tabi.)bu karakterlere ait bi kalıp üretmiş ve habire bu kalıbı çeşitlendirerek kullanıyor olabilirler mi acabasına kapılmıyor değilim (acabasına kapılmak= ? yani hakketten olabilir gibi anlamına geliyo) her ne ise; lakırtıyı çok uzattığımın farkındayım. diyeceğim odur ki; bu hanımı görünce aklıma derhal başka bi reklam gelmiştir. Onda da bu hanım oynamakta fekat bu kez, bu reklamdaki gibi, migreni tutmuş da gripin (aaaaa gripin reklamlarında da bu oynuyodu şimdi hatırladım. gerçi ordaki yüz ifadesi de baş ağırısına tutulmuş olmaktan daha çok, az evvelisi aşığı ile birlikte beyine yakalanmış kadın ifadesi vardır) bulamamış ya da bekar fekat ay hali (laf aramızda annanem buna renkli olmak derdi. yani rengarenk oluyon. malum oldun utanıyon morarıyon, kanın çekiliyo sararıyon, haa bi de oldu ya "eh yüce rabbim kadınım işte şükürler olsun" diye kasılp pembeleşiyon, arada karnına saplanan ağrılardan da yeşeriyosun ya ondan öyle söylüyodu diyecem ya yalan:) aslına dili dönmediği, doktordan duyduğunu öyle anladığı için derdi rahmetli, annanem neyse de annemde uzun süre öyle demiştir. Haa bi de teyzem geldi. misafirim var. rahatsızım. gibi kibarlıkların yanında periyodum geldi gibi çağdaş yorumları da bulunmaktadır.) geciken ve bu yüzden de rezilliğin diz boyuna çıkmasına ramak kalmış genç kız ifadesi yoktur o reklamda (allahım şükürler olsun cümleyi bağladım. bi an için hiç bitirememekten korkmuştum) . Bu reklamda hanım kızımız bi makineye sarılmakta, yüzündeki ifade ise; allam şükür sana kavuştum ona içsarsıntıları yaşayan, sevgilisi 2.dünya savaşından dönmüş de yeni kucaklaşmışlar durumundadır. Ama asıl vurcu olan sloganıdır. Zetina dikiş makinası, evlenecek her genç kızın rüyası (evlenecek kısmını sanırım ben uydurdum. o zamanlar nerde evlenecek evlenmeyecek kız ayrımı, tüm kızlar evlenecek ve evlenmelidir de.) haaa hatırladım yaaa. tabi mantıklı bi slogan "zetina dikiş makinası, her gelinlik kızın rüyası" dır. nasııı. çok anlamlı.

Hamiş: yaa ben bunu çok beğendim. kendi bloguma da yazmak istiyommmmm aynısının tıpkısını. incir çekirdekleri oylamaya sunuyom.. bunu kendi blogumda da yaziim mi?

1 Comments:

  • At 7:37 ÖS, Blogger nu'n said…

    çıpçıtırsın müzoom!!!! ayrıca izin verdik gitti yaz tabi kendi blooona da... Purçak tarlasına sormuyoz bilem, atçam onu zate (dilo'yu alıcam yerine izin verirseniz, o da yazmaz biliyom da havuçlu kek yapar hiç olmadı) sibo da izin verir vermezse zor kullanırız..:PPPP

     

Yorum Gönder

<< Home

 
eXTReMe Tracker