İNCİR ÇEKİRDEĞİ

21 Şubat 2007

AVUKAT KULLANMA REHBERİ

· Sorununuz hukukî olsun veya olmasın bize her yer ve saatte danışabilirsiniz.

· Her birimiz milyonlarca kanun maddesini, hatta yönetmelikleri ezbere biliriz.

· Biz uyumayız, aile düzenimiz yoktur. O nedenle bizi haftanın her gün ve saatinde aramaktan çekinmeyin. Neresi olursa atlar geliriz.

· Her ne kadar Türkiye Barolar Birliği tarafından “danışma ücrete tabidir” denilse de inanmayın. Doktorların muayene ücretini mutlaka ödeyiniz ama bizim, yılların bilgi birikimine dayanarak da olsa, sadece iki cümle kurmak için para almamız, hele ki falanca dostumuzun göndermiş olduğu sizden hiç mümkün değildir.

· Dava masraflarını cebimizden yaparız. Siz bir de bunu dert etmeyin. Allahın Avukatlara özel olarak para gönderdiğini hepiniz biliyorsunuz. Türkiye’de Allah bu yardımı başka hiçbir meslek mensubuna yapmaz.

· Dava harçlarının yüksek olması durumunda, bilirkişi ücretini fahiş bulduğunuzda yine bize kızıp söylenebilirsiniz. Çünkü Yasama organındakiler işi bize bıraktığından bunları biz belirliyoruz.

· Dava aşamasında biz avukatınız olsak bile, mutlaka bildiğiniz tüm avukat, emekli hâkim, zabıt katibi ve hatta başından buna benzer bir dava geçmiş olan tüm dostlarınıza ve bakkala danışıp bize iletin. Onların fikirleri bizim için çok önemli. Nasıl olsa işinizi bedava yaptığımız için hiç olmazsa hukukî bilgileri alalım sizden.

· İşin başlangıcında, size davanızın kazanılmasının çok zor olduğunu, hatta haksız olduğunuzu söylemiş olsak bile, dava kaybedildiğinde bu gene de sadece bizim suçumuzdur.

· Siz adam öldürmüş olabilirsiniz, ama beraat kararı alamayan avukat hatalıdır.

· Boşanma davanıza bakıyorsak eğer, bizi saat başı arayıp konu ile ilgili veya ilgisiz son gelişmeleri lütfen bildirin. Kayınvalidenizin görümcenize dedikleri, sabahı beklemeyecek kadar acildir bizim için.

· Davanızın uzaması konusu, hâkim değişikliği, bilirkişinin raporunu geç vermesi, duruşma tarihinin uzun aralarla verilmesinden kaynaklansa da İktidarı ele geçirip bunları düzeltmediğimiz için yine bizim sucumuzdur.

· Davanıza bakan hâkimi veya savcıyı tanıyan bir yakınınız var ise mutlaka onu devreye sokun, böylece probleminizi avukatsız çözebilirsiniz. Zaten hâkim ve savcılar da sizden bunu beklerler ve bu çok hoşlarına giden bir yoldur.

· Davanızda göstereceğiniz tanıkların ne bildiğinin bir önemi yoktur. Biz onlara ne diyeceklerini öğretiriz, işimiz bu. Eğer duruşmada tanık dilediğiniz gibi ifade vermemiş ise, biz işimizi yapamamışız demektir.

· Bir borcunuz dolayısıyla hakkınızda icra takibi yapılmışsa bunun tek sorumlusu alacaklınızın avukatıdır. Bu avukat evinize veya iş yerinize hacze geldiğinde ona dilediğinizi yapma hakkınız vardır. Küfür edin tehdit edin, dövün hatta öldürün… İşte bu konuda özgürlüklerin en genişine sahipsinizdir.

· Karşı tarafın avukatı, artık meslekdaşımız değil bizim düşmanımızdır, adliye koridorunda onunla sohbet ediyorsak, bu aslında iki yakın arkadaş (belki de sınıf arkadaşı) olmamızın değil, sizi satmış olduğumuzun bir göstergesidir.

· Türkiye'de davalara Amerikan filmlerinde görüldüğü gibi bakılabilir. Avukatınız uzun uzun savunma yapmıyorsa, tanıklara kendisi sorular sorup onların yalanlarını ortaya çıkartamıyorsa bunu onun beceriksizliğine verin. Hatta bu avukat duruşmaya tam olarak saat kaçta girileceğini bile bilmez, sizi duruşma kapısında bekletirse onu azledip tazminat isteyin.

· Yemin ederken filmlerde gördüğünüz gibi sağ elinizi kaldırmayı sakın unutmayın. Biz de bunu Hukuk Fakültesinde öğrenemedik, USA filmlerinden öğrendik zaten.· Sizin işinizi yaparken tek amacımız adalet, daha doğrusu sizin için adalettir; Bize para teklif etmenize gerek yoktur; Biz başka işlerden kazanırız nasıl olsa… Hatta bizi size tavsiye eden ortak dostumuz, şüphesiz size bizim ücretsiz avukatlık yaptığımızı söylemiştir. Hatta isterseniz öğlene doğru gelin de size yemek ısmarlayalım.· Bize bir şey sormak isterseniz zahmet edip, yol parası harcayıp gelmenize gerek yok; cep telefonundan bir sinyal verip kapatın, eğer numaranız bizim telefonumuzda görünürse hemen sizi ararız ve yarım saatte tüm sorularınızın yanıtını alırsınız. Böylece bedava iş yaptırdığınız aile dostu avukatın işi savsaklayıp savsaklamadığını da bedavadan öğrenmiş olursunuz.

·
Avukata peşin para vermenize gerek yok diye daha önce söylemiştik. Sizinle ücret sözleşmesi yapmak isteyen avukattan hiç çekinmeyin imzalayın. Hiçbir avukat kendi alacağını tahsil edemediği gibi bu işi verebileceği bedava avukat da bulamayacağından paranız cebinizde kalır.

(Av.Ömer YASA tarafından düzenlenip güncelleştirilerek Aralık.2003’de Yargı Çevrelerine göre İSTANBUL REHBERİ’ inde yayınlanmıştır)

07 Şubat 2007

İŞTE BU....

Günün birinde üç adam yürürken karsilarina büyük ve vahsi bir nehir çikti Ve nehrin karsi kiyisina mutlaka geçmeleri gerekiyordu. Peki bunu nasil basaracaklardi. ? birinci adam,dizlerinin üzerine çöktü ve Tanriya dua etti: "Tanrim,lütfen nehrin karsi kiyisina geçebilmem için bana güç ver!" Tanri ona uzun kollar ve güçlü bacaklar verdi. Böylece nehrin karsi kiyisina geçebilirdi. ancak bunun için 2 saat boyunca dalgalarla bogustu ve neredeyse 3 - 4 kez bogulma tehlikesi geçirdi. ama basarmisti. Bunu göre ikinci adam da Tanriya dua etti: "Tanrim lütfen nehrin karsi kiyisina geçebilmem için bana güç ve gerekti araci ver!" Tanri ona bir tekne verdi ve o da nehrin karsi yakasinageçmeyi basardi ancak birkaç kez alabora olma tehlikesiyle karsilasti... Tüm bu olan biteni izleyen üçüncü adam,dilzerinin üzerine çöktü ve Tanriya yalvardi: "Tanrim, lütfen nehrin karsi kiyisina geçebilmem için bana güç,araç ve zekayi ver !" Tanri adami bir kadina dönüstürdü... Kadin haritaya bakti... Nehrin biraz yukarisina dogru yürüdü ve köprüden karsiya geçti....

Evlilik Bölüm Bölüm

EVLİLİK BÖLÜM1
Tipik bir maço adam, çok hoş bir kadınla evlenir ve nikahın hemen ardından kurallarını ortaya koyar. "Eve ne zaman istersem, saat kaçta istersem, ki herşeyden önce eğer istersem, o zaman gelirim ve senden bu konuyla ilgili bir tartışma istemiyorum. Ben baska bir şey söylemedikçe, her akşam yemek masasını kusursuz istiyorum. İstediğim zaman eski kız arkadaslarımla içmeye ve kağıt oynamaya giderim ve bana bu konuda güçlük çıkarma sakın. Bunlar benim kurallarım. Yorumun var mı?"

Kadın: "Hayır, benim için sakıncası yok. Yalnız şunu bil ki, burada her gece saat 7'de sex yapılacak, sen olsanda, olmasanda."

EVLİLİK BÖLÜM2
KarI koca, evliliklerinin 40.yıl dönümünde sert bir ağız dalaşına girerler. Adam der ki; "Sen öldüğünde, mezar taşına şöyle yazdıracağım;
"- Burada benim karım yatıyor Her zaman ki gibi soğuk"
"Yaa??" der kadın; "Sen öldüğün zaman da ben senin mezar taşına şöyle yazdıracağım;
" - Burada benim kocam yatıyor. Nihayet sertleşti."

EVLİLİK BÖLÜM3
Doktor ve karısı kahvaltı masasında tartışıyorlar. Adam hiddetle masadan kalkar ve "sen yatakta da iyi değilsin" der ve hışımla evden çıkar. Bir müddet sonra kötü bir hareket yaptığını düşünüp, durumu telafi etmek üzere telefon açmaya karar verir. Kadın telefonu defalarca çaldıktan sonra açar ve adam sinirli bir şekilde sorar;
"Telefona cevap vermekte niye bu kadar geciktin?"
"Yataktaydım" der kadın.
"Bu saatte yatakta ne yapıyorsun?"
"İkinci bir görüş alıyorum"

EVLİLİK BÖLÜM4
Bir adamın 6 çocuğu var ve bu başarısından fazlasıyla gurur duyuyor. O denli gurur duyuyor ki, karısını, onun tepkisine rağmen, "6 çocuğumun annesi" diye çağırmaya başlıyor. Bir gece bir partiye gidiyorlar. Adam eve dönme vaktinin geldiğine karar verdiğinde, karısının da gitmeye hazır olup olmadığını öğrenmek istiyor. Olanca sesiyle bağırıyorlar; "Eve gidelim mi, 6 çocuğumun annesi?" Kadın, kocasının bu dangalaklığın son derece rahatsız oluyor ve o da aynı şekilde bağırıyor "Ne zaman istersen, 4 çocuğumun babası!"

EVLİLİK BÖLÜM5
Bir işadamı tavernaya girer, bara oturu ve bir duble martini sipariş eder. İçkisini bitirdikten sonra, gömleğinin cebine bir göz atar, ardından barmane bir duble martini daha hazırlamasını söyler. Bunu da bitirince, yine gömleğinin cebine bir göz atar, sonra barmene dönüp bir duble daha martini siparişi verir. Barmen;"Bakın bayım, size bütün bir gece boyunca martini getirebilirim. Fakat, bardağı her doldurmamı istemenizden önce niçin gömleğinizin cebine baktığınızı söylemek zorundasınız." deyince adam cevap verir; "Karımın fotoğrafına bakıyorum. Ne zaman gözüme güzel gözükecek, işte o zaman eve gitme zamanı gelmiş olacak"

Biz bize

Sıcak nemli bir günde evli genç bir kadın koltukta oturmuş, ziyaretine gittiği annesiyle buzlu çay içiyordu. Hayat, evlilik, hayatın yüklediği sorumluluklar ve yetişkinliğin getirdiği yükümlülükler hakkında konuşurlarken, anne bardağındaki buzları düşünceli bir şekilde birbirine tokuşturdu ve dönüp kızına ciddi bir bakış attı.
"Kız arkadaşlarını unutma" diye tavsiyede bulundu, çay yapraklarını bardağın dibine doğru daldırarak "Yaşın ilerledikçe senin için daha önemli olacaklar, kocanı sevsen de, çocuklarını ne kadar çok sevsen de önemi yok, yine de kız arkadaşlarına ihtiyaç duyacaksın. Onlarla şu anda ve daha sonra bir yerlere gitmeyi ihmal etme, onlarla birşeyler yap ve kız arkadaşlarını hatırla onlar sadece arkadaşların değil, senin kardeşlerin, kızların ve diğer akrabaların aynı zamanda. Diğer kadınlara ihtiyaç duyacaksın" dedi. "Ne kadar komik bir öğüt" diye düşündü genç kadın. "Daha yeni evlenmedim mi ? Çift dünyasına yeni katılmadım mı? Artık ben evli kadınım. Tanrı aşkına, yetişkin bir kadınım, kız arkadaşlarına ihtiyaç duyan bir genç kız değilim. Eminim ki kocama ve aileme hayatımı harcamak, ihtiyaç duyduğum tek şey olacak" Ama annesini dinledi ; kız arkadaşlarıyla iletişim kurmaya devam etti ve her geçen yıl buna daha çok vakit ayırdı. Yıllar geçtikçe , annesinin kendisine dediklerinin ne anlama geldiğini , bildiğini anladı Zaman ve koşullar değiştikçe ve kadın üzerindeki gizemini göstermeye başladıkça, kız arkadaşları, kendi hayatının başlıca dayanağı oldu.

Bu dünyada yıllarca yaşadıktan sonra işte öğrediğim şey :

Zaman geçiyor. Hayat akıyor. Mesafe ayırıyor. Çocuklar büyüyüyor. Aşk büyüyor ve azalıyor. Kalpler kırılıyor. Kariyerler son buluyor. İşler geliyor ve gidiyor. Ebeveynler ölüyor. Erkekler arayacaklarını söyleyip aramıyor. Ama kız arkadaşlar hep oradalar, aranızda ne kadar zaman ve kaç km olduğu önemli değil. Bir kız arkadaş, hiçbir zaman ona ihtiyaç duyduğunuzdan daha uzak değildir. Yalnızlık vadisinde , yalnız ve kendiniz için yürümeniz gerektiğinde ,kız arkadaşlanız vadinin kenarında sizi alkışlayarak, sizin için dua ederek, sizi çekerek, vadinin sonunda kollarını açarak sizi bekliyor olacak.Bazen kuralları çiğneyecek ve yanında yürüyecek, ya da içeri gelecek ve seni dışarı taşıyacak. Benim kızım, kız kardeşlerim, annem, görümcelerim, kayınvalidem, teyzelerim, yeğenerim, kuzenlerim, bütün diğer ailem ve arkadaşlarım hayatımı koruyor. Dünya onlar olmadan aynı olmazdı ve tabi bende.

Kadınlık denen bu maceraya başladığımız zaman, önümüzde uzanan bu inanılmaz sevinçler ve kederler hakkında hiçbir fikrimiz yoktu, birbirimize ne kadar ihtiyaç duyduğumuz hakkında olmadığı gibi. Hergün hala birbirimize ihtiyaç duyuyoruz.

Adam gibi adam oluyor da, Kadın gibi kadın nasıl oluyo

Kadın dediğin güzel olacak arkadaş. Şöyle savurdu mu eteğini, ruhun rüzgarına kayacak. Bacakların, ayakların, bilekten bağlı ayakkabıya tutunan parmakların, seyrine doyamayacaksın. Bakımlı olacak kadın dediğin. Saçları ipek , topukları pembe, boynu ince, salındı mı kuğu gibi zarif olacak ve zarifliğinin ortasında bir hanımefendi barındıracak. Güzel olacak ama kaşı, gözü, bacağı, iki meme ucundan önce, sözü doğru, ruhu aydınlık olacak, güzelliği komple olacak. Korkmayacaksın gecenin bir vakti sol cenapta yüzünü gördüğünde. Yeni bir kabus gibi yaşamayacaksın gerçeği de. Güzel olacak ama, aklını evde tutacak kadar da akıllı.... Seni elinin tersiyle değil, avucunun içiyle kavrayacak... Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz beni böyle. Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek küçük kurtçuklarla. Sıradan ve kabullenir yaşamanın ne demek olduğunu sindirmiş olacak içine.

Asla şatafat düşkünü olmayacak. Doğum günlerinde bir sıcacık öpücüğün yerini, tek taş bir De Beears’ın alamayacağını algılayacak kadar doygun olacak. Hatırlaman yetecek özel günleri, pahalı bir hediyeyle savuşturmadan. Sadeliğin içinde farkedilir olabilmeyi, gösterişli kıyafetle bir tutmayacak. Duruşu, oturuşu, yürüyüşü abartılı değil, basit hiç değil, sadelikten oluşacak. Kendini süs bebeği gibi ortaya atıp, fingirdeşmeyecek başkalarıyla. Ekonomiden, politikadan, milli maçlardan ve kültürel olaylardan haberi olacak. Bizi kim yönetir, nasıl yönetir, demokrasi, monarşi, oligarşi nedir bilecek, saf hatun numarasıyla cahilliğini güzelliğiyle örtmeye yeltenmeyecek. Gezip, eğlenmesini bildiği kadar, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin, soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilecek. Cak cak telefonda konuşup, niye böyle fatura geldi hayret tribine girmeyecek. Eşini dostunu kollayacak ama içi vıcık vıcık dedikodu yumağının içinde kaybolmayacak.

Marka düşkünü, moda düşkünü olmayacak kesinlikle...Takip edecek ancak yakışanı seçecek. Sökük, paça boyu, fermuar dikmeyi bilecek, herseferinde terzi aranmayacak pırnık pırnık. Elinden her iş gelecek. Marifetlerini sadece seni elde ederken değil, seni elde tutarken de gösterecek ve tüm bunlar içinden gelecek içinden, göstermelik olmayacak.

Adamın siniri bozmayacak, tepesini attırmayacak, cinleri başına toplamayacak, körolası dilini gerektiğinde yutacak... Çarşı pazar görmesini, sana don kilot almasını, gömlek ayakkabı numaranı bilecek... ve zevki seni giydirecek kadar yerinde olacak, kendisini giydirmeyi bildiği gibi.

Orada burada dedikodu yapmayacak, laf taşımayacak, ayıkla pirincin taşını durumlarına sokmayacak. Ortalık yerde kahkahalarıyla sebepsiz çınlamayacak. Dekoltenin dozunu kaçırmayacak ama sıkı sıkıya da kendini ambalajlamayacak. Açık saçık olan elbisesi değil, sana olan ilgisi olacak ve bunu gösterebilecek medeniyeti...

Onu bir kediyi sever gibi seveceksin yanıbaşında ve huzurla... Öyle ‘çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver’ yapmayacak. Sana yüreğiyle güvenecek, inançlarıyla sokulacak. Bilmem kimin sözüne aldırmayacak, asla arkadaşlarının arkasından konuşmayacak, hele küfür hiç etmeyecek. Sınırını zorlamayacak , salya sümük ağlamayacak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmayacak. Sözü dinlenir, anlaşılır olacak. Bir hatayı allayıp pullayıp abartmayacak.

Gömleklerini o ütüleyecek ve o gömleğe hangi pantolon yakışır bilecek. Ama hayatı giyim kuşam üstüne kurulmayacak. Uyum ve uyumsuzluk nedir bilecek. Bir kere, topuklu ayakkabıyla spor ayakkabının ayrımını yapabilecek arkadaş. Dağa çıkarken rugan ayakkabı giymeyecek. ‘Of yoruldum, beni ara, beni al, beni bul, bunu isterim’ değil, ‘sence de uygunsa, yanındayım, ben gelirim, merak etme’ olacak lügatında. Tereciye tere satmayacak yani. Hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek ve arkandan laf söyletmeyecek....

Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta. Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak. Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini. Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.

Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek, hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küsmeyecek, süründürmeyecek. Kadın dediğin ayıp nedir bilecek.

Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek. Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak...

Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürsüz yemeklerle işi olmayacak. şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri . Yahut pahalı parfümlerin sindiği, süslü püslü boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.

Kadın dediğin güzel olacak ama eli yüzü düzgünden çok öte birşey. Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da... Paranın gücünü bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,üstüne sevgili edinmeyecek.

Sarışın, renkli gözlü, uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak...

Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak. Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.

En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa... Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle. Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de...

Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle , sınırlamayacak. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana...

Öyle bir kadın işte... Vardır vardııııııııır!..
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!


SİBEL BENGÜ

Kadınlar ve Tabi ki Erkekler

Kadınların ilginç cevapları
Adam: Daha önce tanışmamış mıydık?
Kadın: Evet. Hayvan Hastanesi'nin danışmasında çalışıyordum.
Adam: Daha önce sizi bir yerlerde görmemiş miydim?
Kadın: Evet. Bu yüzden artık dışarı çıkmıyorum.
Adam: Sana mı gidiyoruz, bana mı?
Kadın: İkisine de. Sen kendi evine, ben benimkine.
Adam: Haydi bırak numarayı. İkimiz de bu barda, aynı nedenle bulunuyoruz. Kadın: Evet. Hadi bir kaç piliç tavlayalım.
Adam: Bir kadını nasıl mutlu edeceğimi bilirim.
Kadın: İyi. O zaman beni rahat bırak.
Adam: Seni çıplak görürsem, mutlu öleceğim.
Kadın: Ama ben seni çıplak görürsem, gülmekten öleceğim.
Adam: Sana, kendimi hediye etmek istiyorum.
Kadın: Basit hediyelerden hoslanmam.
Adam: Senin için, dünyanın sonuna giderim.
Kadın: İyi. Benim için orada kalır mısın?
Adam: Nesin sen, lezbiyen mi?
Kadın: Ya sen, alternatifi misin?
Erkekler hiçbir zaman
Erkekler hiç bir zaman
1: Maç önemli değil diziyi seyredelim
2: Birlikte alışverişe çıkmayı özledim
3: Göğüslerin fazla büyük
4: Sadece salata yiyeceğim
5: Galiba yalnış yola saptım bilen birine soralim
6: Ayaktayken sanada bir çay koyayim
7: Karar veremiyorsan 2 ayakabıyıda alalım
8: Bu akşam olmaz başım ağrıyor
9: Aldatmak çok saçma
10: Seninle sohbet etmek varken kahvaltıda neden gazete okuyayım? ....
demezler.....
Erkeklerin kadınları mutlu etme sırları
1. Saçlarını okşa
2. Yücelt
3. Şımart
4. Gözlerinin içine bak,
5. Geleceğe ait planlar yap,
6. Dil dök
7. Yalvar,
8. Destek ol
9. Yemeğe götür
10. Akmerkeze götür
11. Tekneye bindir
12. Güldür
13. Zeka oyunları yap
14. Müzik dinlet
15. Teşvik et
16. Teskin et
17. Affet
18. Hayran kal
19. Banyosunu hazırla
20. Güven ver
21. Kapıyı tut
22. Asansörde kat düğmesine bas
23. Arabasının kapısını aç
24. IsIat
25. Sarıl
26. Öp
27. Ona hasta ol
28. Kulağına fısılda
29. Ayaklarına masaj yap
30. Televizyonun kumandasını ona ver
31. Konsere götür
32. Onu her yerde ve her zaman bekle
33. Tanrıcan yap
34. Onunla birlikte rejim yap
35. Onunla birlikte spor yap
36. O uyumadan uyuma
37. O uyanmadan uyanma
38. Ne istediğini önceden anla
39. Günde yedi kez özür dile
40. Sürekli onu dinle
41. Arkadaşlarına katlan
42. Yorganı çekince ses etme
43. Yorganı titretme
44. Spor araba al
45. Saat al
46. Yüzük al
47. Küpe al
48. Maçın sesini kıs
49. Traş ol
50. Saç şeklini değiştir
51. Kareli gömlek giy
52. Serbest piyasa kurallarını unut
53. Köpeği gezdir
54. Yemin et
55. Dayan
56. Katlan
57. Sabret ve en önemlisi bunların hepsini hergün yap..
Gelelim kadınların erkekleri mutlu etme sırrına,
1. Soyun !
 
eXTReMe Tracker