26 Haziran 2006
11 Haziran 2006
09 Haziran 2006
selam marslı, korkma biz dostuz:)))
Varlığı bizden eski reklamlar ile ilgili saadet içerisinde atıp tutar iken reklam konusunu balla kesmek durumundayız yüksek müsadelerinizle.

Çünkü, yanda da görüleceği gibi müzoşum ve ben bir alayiş, bir nümayiş içerisindeyiz. Bilindiği üzre, incirimizin bi çekirdeği önce uzay boşluğunda başı boş dolaşan uzay mekiğinden "mekik arızalandı, tamir ettirelim biz seni alırız" diye kandırılarak, boşlukta cami avlusu bulunamadığı için ücee amca ilen semyaa tizenin kapı önüne bırakılmış, safiyane çucuk "beni alcaklar bari vakit geçsin" diye havstralya senin, tonga benim fıldır fıldır dolanmaktadır (şükür cümle bitti).
Bu devr-i alemlerin kısa nefes aralarında "bi dudu vardı, napıyo o yavrucuk? Varayım yanına, bi şaplak vurayım poposuna" diyerek şöleee geçerken yurdumuza da uğramaktadır...
Şimdi sıkııııı duuuuuurrr okurrr insanııııı!!!!!
Adını hala telaffuz etmediğim konargöçerpikniktüpü, bu satırları yazmakta olduğum esnada havada süzülmekte ve sayısını bilmediğim geleneksellikteki uğrayışlarından birini gerçekleştirmek üzeredir.
İşbu halde sevgili Su kod adlı androidin evine dönüşü, tüm ülkede, yavru vatan Kıbrıs'ta, dost ve kardeş Azerbeycan Repablikasında, diğer Türki Cumhuriyetler'de ve daim dış temsilciliklerde 40 gün 40 gece kutlanılmak üzere hazır ve nazır beklenilmektedir. Ancak 1127. hissim der ki; onlar bekleyedursun, Su bu 40 günlük süre içerisinde kendisine ait kon - göç rekorunu geliştirmek için hain planlar içinde bulunmaktadır..:)))))
Hoşgelişler ola Sibocaaaaaannnnnnnnn!!!!!!

Çünkü, yanda da görüleceği gibi müzoşum ve ben bir alayiş, bir nümayiş içerisindeyiz. Bilindiği üzre, incirimizin bi çekirdeği önce uzay boşluğunda başı boş dolaşan uzay mekiğinden "mekik arızalandı, tamir ettirelim biz seni alırız" diye kandırılarak, boşlukta cami avlusu bulunamadığı için ücee amca ilen semyaa tizenin kapı önüne bırakılmış, safiyane çucuk "beni alcaklar bari vakit geçsin" diye havstralya senin, tonga benim fıldır fıldır dolanmaktadır (şükür cümle bitti).
Bu devr-i alemlerin kısa nefes aralarında "bi dudu vardı, napıyo o yavrucuk? Varayım yanına, bi şaplak vurayım poposuna" diyerek şöleee geçerken yurdumuza da uğramaktadır...
Şimdi sıkııııı duuuuuurrr okurrr insanııııı!!!!!
Adını hala telaffuz etmediğim konargöçerpikniktüpü, bu satırları yazmakta olduğum esnada havada süzülmekte ve sayısını bilmediğim geleneksellikteki uğrayışlarından birini gerçekleştirmek üzeredir.
İşbu halde sevgili Su kod adlı androidin evine dönüşü, tüm ülkede, yavru vatan Kıbrıs'ta, dost ve kardeş Azerbeycan Repablikasında, diğer Türki Cumhuriyetler'de ve daim dış temsilciliklerde 40 gün 40 gece kutlanılmak üzere hazır ve nazır beklenilmektedir. Ancak 1127. hissim der ki; onlar bekleyedursun, Su bu 40 günlük süre içerisinde kendisine ait kon - göç rekorunu geliştirmek için hain planlar içinde bulunmaktadır..:)))))
Hoşgelişler ola Sibocaaaaaannnnnnnnn!!!!!!
bir
Bir kalem,
Bir pergel,
Bir de çikolata alacağım...
Erooool ne yapmaktadır şimdilerde acaba? Bak meraka gark oldum ben şimdi.
Hamiş: Müzom, çok eskilerden gidiyoduk ama Eroool de geliverdi aklıma, napıyııım?
Bir pergel,
Bir de çikolata alacağım...
Erooool ne yapmaktadır şimdilerde acaba? Bak meraka gark oldum ben şimdi.
Hamiş: Müzom, çok eskilerden gidiyoduk ama Eroool de geliverdi aklıma, napıyııım?
ze-ti-na
az aşağıdaki reklama nazire yapmak gerekirse, tabiki de bu şirin reklamdaki kızcağız ve yanındaki beyefendiyi görüp, bunları kaleme alan şahisyeti hatırlamamak mümkün mü? merak ettim şimdi o yıllarda peyda olan bu tür mecmua ve gazeta (özellikle gazetadır imla hat'ası yaplımamıştır) larda, boy gösteren bu reklamlar(siz deyin anam ben deyim nenem zamanından kalma oldukları da bi gerçektir) ı çizen tek bi beyefendi mi mevcutu da tüm reklamlar aynı kalemden çıkıyordu. yok ise; yurdumun mucit beyinlerinden biri, daha mekintoş icat edilmeden, animasyonun anlamının bile bilinmediği bi çağda, bu genç kız (genç kız demek de bi garip geliyor ya maşallah teyze benle akran gibi ( gerçi yer yer benim de çıtır olduğum söylentileri dolaşmaktadır:)) )ve yanıbaşındaki amca diyeceğim (yaşadığı devre bakarsan dedem bile olabilir tabi.)bu karakterlere ait bi kalıp üretmiş ve habire bu kalıbı çeşitlendirerek kullanıyor olabilirler mi acabasına kapılmıyor değilim (acabasına kapılmak= ? yani hakketten olabilir gibi anlamına geliyo) her ne ise; lakırtıyı çok uzattığımın farkındayım. diyeceğim odur ki; bu hanımı görünce aklıma derhal başka bi reklam gelmiştir. Onda da bu hanım oynamakta fekat bu kez, bu reklamdaki gibi, migreni tutmuş da gripin (aaaaa gripin reklamlarında da bu oynuyodu şimdi hatırladım. gerçi ordaki yüz ifadesi de baş ağırısına tutulmuş olmaktan daha çok, az evvelisi aşığı ile birlikte beyine yakalanmış kadın ifadesi vardır) bulamamış ya da bekar fekat ay hali (laf aramızda annanem buna renkli olmak derdi. yani rengarenk oluyon. malum oldun utanıyon morarıyon, kanın çekiliyo sararıyon, haa bi de oldu ya "eh yüce rabbim kadınım işte şükürler olsun" diye kasılp pembeleşiyon, arada karnına saplanan ağrılardan da yeşeriyosun ya ondan öyle söylüyodu diyecem ya yalan:) aslına dili dönmediği, doktordan duyduğunu öyle anladığı için derdi rahmetli, annanem neyse de annemde uzun süre öyle demiştir. Haa bi de teyzem geldi. misafirim var. rahatsızım. gibi kibarlıkların yanında periyodum geldi gibi çağdaş yorumları da bulunmaktadır.) geciken ve bu yüzden de rezilliğin diz boyuna çıkmasına ramak kalmış genç kız ifadesi yoktur o reklamda (allahım şükürler olsun cümleyi bağladım. bi an için hiç bitirememekten korkmuştum) . Bu reklamda hanım kızımız bi makineye sarılmakta, yüzündeki ifade ise; allam şükür sana kavuştum ona içsarsıntıları yaşayan, sevgilisi 2.dünya savaşından dönmüş de yeni kucaklaşmışlar durumundadır. Ama asıl vurcu olan sloganıdır. Zetina dikiş makinası, evlenecek her genç kızın rüyası (evlenecek kısmını sanırım ben uydurdum. o zamanlar nerde evlenecek evlenmeyecek kız ayrımı, tüm kızlar evlenecek ve evlenmelidir de.) haaa hatırladım yaaa. tabi mantıklı bi slogan "zetina dikiş makinası, her gelinlik kızın rüyası" dır. nasııı. çok anlamlı.
Hamiş: yaa ben bunu çok beğendim. kendi bloguma da yazmak istiyommmmm aynısının tıpkısını. incir çekirdekleri oylamaya sunuyom.. bunu kendi blogumda da yaziim mi?
Hamiş: yaa ben bunu çok beğendim. kendi bloguma da yazmak istiyommmmm aynısının tıpkısını. incir çekirdekleri oylamaya sunuyom.. bunu kendi blogumda da yaziim mi?
08 Haziran 2006
Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da kuzuuum!!!

Sevgili Müzo, görüyorsun kıı müessesemiz senin için hiç bi masraftan kaçınmamıştır. Bu çalışmamızın takdir edilmesini istirham ediyorum kuzuuuuum…
Hamiş: İstek halinde (nefasetli abur cuburlar karşılığında) devam edebilirim, bunlardan daaaa çooook var…
07 Haziran 2006
yurdundisinin sinirlari belirlensin lutfen kafam karisiyo

ben yurtdisinda degilim ya da bulundugum yer yurtdisi kavramlarini delip gecen, sanki biraz daha gitsem atmosferi de delip gecip, marstakilerle ahbap cavus iliskisine kadar vardirabilecek bir distayim, burasi herseyin disi, ama bir dis ki dista distan iceri, boyle disa can feda, havstralyayi seviyorum, duduyu seviyorum, baska da dicek lafim yok
işin aslı çokkkk eğlencez diye beklerkene. aramızdan birinin yurtdışında olması, diğerinin talimat hazırlamaktan kafa kaldıramaması (tabi bunun yanısıra toplanmamıza burun kıvırması da olabilir) sonucu kala kala iki adama kalınca bu iş. ağır yük oldu velhasıl. neyse birinden ümidi kestik bekliyoruz ki yurtdışındaki arkadaş dönsün. belki yeni arkadaşlarda eklenir. her neyse bilinen bi şi varsa, bu geyik işinin iki kişiyle yürütülemeyeceğidir. Destek, ilgi ve katılımlarınızı bekliyoruz tüm blog aleminin kızları. gelin burda toplanalım. içimizdeki eteğimizdekileri döküp birlikte eğelenelim. (bi de acayip bideyim vardır. gülmek yarılmak gibi:) bekliyoruzzzzzz.
06 Haziran 2006
05 Haziran 2006
bende geldim simdi tamam mi ekip
geldimmm evde yoksunuz, siz ne bicim ... sunuz, kapilar sanki duvar, sokaklarda b.. mu var
duygu insanı

Editörün notu: sevgili sevgilim olaki beni terketme gafletinde bulunursan AŞKIMIZIN BEDELİ'ni kemiklerinle ödeyeceksin mesajını dolandırmadan veren bu kapağı tasarlamış bulunan duble duble kreatif arkadaşı, bu pozu vericem derken k.çını yırtma tehlikesi atlatmış Bekir Güneş'i ve gecenin bir yarısı oturmuş bunlarla uğraşmakta olan şahsımı "Üpüstün Başarı" ödülüne aday gösteriyor, tüm kamuoyunun desteklerini bekliyorum..:P
04 Haziran 2006
03 Haziran 2006
02 Haziran 2006
Purçak Farol insansısına cevap;
Çok sepkili çaprazımdaki oda maliki Purçak tarlası, konferans salonunun önündeki karıncaları Ayşen'in değil senin beslediğin yönünde küçük bi malumat aldım. Konu hakkında ilgili ve yetkili mercilere "ay benden duymuş olmaaaaaaa" nidaları eşliğinde gereken bilgiyi sızdırabilir, gereğini emir ve müsadelerine arz edebilirim.
Bilmem anlatabildim mi???
Hattızatında, susunuz ve capan musikıysiii eşliiinde el kitabınızı yazınız.....
Çok sepkili çaprazımdaki oda maliki Purçak tarlası, konferans salonunun önündeki karıncaları Ayşen'in değil senin beslediğin yönünde küçük bi malumat aldım. Konu hakkında ilgili ve yetkili mercilere "ay benden duymuş olmaaaaaaa" nidaları eşliğinde gereken bilgiyi sızdırabilir, gereğini emir ve müsadelerine arz edebilirim.
Bilmem anlatabildim mi???
Hattızatında, susunuz ve capan musikıysiii eşliiinde el kitabınızı yazınız.....